Stresin Cilt Üzerindeki Etkileri

4 Aralık 2019 by serkan
stresin-cilt1.png

Son zamanlarda yaşadığımız zor günler ile birlikte vücudumuz, ruhumuz ve cildimiz strese bağlı bazı değişikliklere uğrayabilmektedir. Bu gibi durumlarda ne ile karşılaşacağımızı bilirsek, buna karşı doğru önlemleri de alabiliriz.

Günlük hayatımızda stres, sıklıkla bize eşlik eder. Stres ile birlikte yeme alışkanlıklarında bozulma, uyku düzensizlikleri, yaşam şeklimizin değişmesi başımıza gelen sadece birkaç sonuçtur. Tüm bu düzensizlikler cildimize de yansır. Strese bağlı ciltte oluşan sorunları bilmek bu açıdan çok önemlidir.

Cildimizin en üst tabakası, cildimizin sürekli olarak ilgi gösterilmesi gereken bölümüdür. Rutin hayatımızda bu tabaka belirli aralıklarda düzenli olarak kendini yeniler. Stres ile birlikte bu cilt yenilenme süresi uzar. Bu nedenle cildin en üst tabakasında kendini yenileyemeyen bir ölü tabaka birikir. Bu durum dışarıdan mat, solgun ve sarımsı bir cilt renginin gözükmesine neden olur. Böylece aynaya baktığımızda kendimizi çok daha yorgun hissederiz.

Bu durumda cildimizin en üst tabakasının kendini yenilemesi yavaşlar. Cildimiz solgun ve mat gözükür.

Çözüm:

Cilt yüzeyini canlandırıcı peeling uygulamaları, mezoterapi ya da PRP uygulamaları olabilir.

Cildin en üst tabakasının altında bağ dokusu bulunur. Stres ile cildimizin çatısını oluşturan ve cildin sıkılığını oluşturan bu bağ dokusu kendini çok daha yavaş yeniler. Normal şartlarda cilt altı bağ dokumuz kollajen ve elastin liflerden oluşmaktadır. Bu lifler rutin olarak büyüme faktörleri ile uyarılarak kendilerini yenilerler. Bu sayede cildimiz bir anda yaşlanmaz. Stres ile cilt altında gelişen çeşitli biyokimyasal tepkimeler, bu büyüme faktörlerinin salınmasında gecikmelere neden olur. Bunun sonucunda bağ doku yenilenme hızı yavaşlar ve cildimizde çok daha yorgun ve sarkık bir ifade ortaya çıkar. Bunun sonucunda göz altında çukurlaşmalar belirginleşir, yanaklardaki sarkmalar daha çok göze batar ve ağız çevresindeki üzüntü çizgileri daha belirgin bir hale gelir.

Bu durumda cilt altı bağ dokusunda gevşeme ve sarkmalar oluşur.

Çözüm:

Radyofrekans sistemleri, lazer sistemleri ya da mezolift yöntemi ile bağ dokumuzun canlandırılması olabilir.

Cildimizin görüntüsüne katkısı olan bir diğer anatomik yapımız ise bağ dokusunun da altında bulunan mimik kaslarımızdır. Mimik kaslarımız her biri ayrı veya beraber çalışarak bizim kızgınlık, gülme, mutluluk, konuşma ya da şaşırma gibi durumlarda cildimizde oluşan çizgilerden sorumludur. Bu çizgilerimiz kişiden kişiye farklılık göstermek üzere çok daha hafif ya da derin olabilirler. Stresli durumlarda çok sık kullandığımız mimik kaslarımız da fazla mesai yapar. Bu durumda mimik kaslarımızın etkilediği cildimizde de o mimiğe ait çizgiler çok daha belirgin ve derin hale gelebilir. Bu bizi gereğinden daha kızgın, somurtkan ya da mutsuz gösterebilir.

Bu durumda mimik kaslarımız daha çok çalışıp, mimik çizgilerimiz daha belirgin hale gelir.

Çözüm:

Botulinum toksin uygulaması ile mimik kaslarımızın çok hareket etmesini durdurmak, gerekirse dermal dolgu işlemi ile çizgileri doldurmak olabilir.

Sonuç olarak, stres tüm sistemlerimizde olduğu gibi cildimizde de çeşitli olumsuzluklara neden olabilir. Cildimiz ruhumuzu yansıtan aynamızdır. Bu sebeple bu gibi durumlarda cildimize yeterli özeni gösterirsek, aynaya baktığımızda kendimiz daha pozitif hissedebilir, ruhumuza da bu pozitifliği taşıyabiliriz. Stresimizi yendikçe cildimiz güzelleşecek; biz cildimize iyi baktıkça stresimiz azalacaktır. Bu sistemi hem ruhen, hem de fiziken doğru bir şekilde çalıştırabilirsek; ‘ruhunun güzelliği yüzüne yansımış sözünü’ de gerçek hayata taşıyabiliriz…




Follow Us!





Contact information

Bağdat Cad. Ali Bor Apt. No:433
K:1 D:1 Suadiye / İstanbul

Clinic: 0216 416 00 90
Mobile: 0545 416 47 46

EMail: [email protected]